About Me

31 Mart 2014 Pazartesi

BioShock Infinite: Burial at Sea Bölüm 2 İnceleme

Veda zamanı geldi. Neslin en iyi FPS oyunlarından olan BioShock serisi Burial at Sea’nin ikinci bölümüyle birlikte resmen sonlandı. Belki seriye Irrational Games yerine başka birisi devam edecek, ama hepimiz biliyoruz ki asla BioShock 1 ve BioShock Infinite gibi şaheserleri göremeyeceğiz. Bu yüzden sıkı sıkı sarılın Burial at Sea Bölüm 2’ye. Son kez kucaklaşın onunla. Elizabeth’le birlikte geçireceğiniz son saatlerin tadını çıkarın.
Giriş biraz hüzünlü oldu. Bunun nedeni BioShock’ın yerinin bende apayrı olması. Birbirinin aynısı FPS oyunlarına bir karşı duruş olan BioShock, hikayesiyle milyonları peşinden sürükledi. Burial at Sea Bölüm 2 ile de son noktayı koydu.
Buram Buram Kokan Bir Hikaye
Burial at Sea Bölüm 2’de ilk bölümde olduğu gibi Rapture’dayız. İlk bölümün bittiği yerden devam ediyor oyunumuz. Fakat bu kez ana karakterimiz Booker değil, Elizabeth.
(Burial at Sea Bölüm 1 spoiler)
İlk bölümü bitirenlerin bileceği üzere DLC’nin sonunda
Elizabeth’in oyununa kurban gitmiştik. İkinci bölümse Elizabeth’in ilk bölümde oyununun bir parçası olarak kullandığı Sally’yi kurtarmaya çalışmakla geçiyor.
(Burial at Sea Bölüm 1 spoiler bitti)
Hemen söyleyeyim, hikayeden tam hazzı alabilmek için BioShock Infinite’in yanında ilk BioShock’ı da bitirmiş olmanız gerekiyor. DLC’ye girmeden önce kısa bir videoyla oyunun hikayesi özetleniyor olsa da karakterleri tanımak bambaşka bir duygu. Neden ilk oyunu oynamanız gerektiğini hikayeyi anlatarak açıklayayım.
DLC’nin en başında Atlas’la karşılaşıyoruz. Atlas ve adamları bizden kurtulma peşinde. Onları Rapture’a götürebileceğimizi söyleyerek kısa bir süreliğine de olsa kurtulmayı başarıyor ve Rapture’a gitmenin yolunu arıyoruz. Atlas’a yardım etmemizin asıl sebebi, kellemizi kurtarmanın yanında bir Little Sister olan Sally’yi de kurtarmak. Elizabeth DLC’nin ilk bölümünde yaptıklarından dolayı pişman. Bu sebepten dolayı Sally’yi kurtarmak için her şeyi yapmaya hazırız.
Burial at Sea Bölüm 2’nin BioShock evreniyle olan bağını biraz daha açayım en iyisi. Yukarıda anlattıklarımdan DLC’nin ilk bölümle olan ilişkisini anlamışsınızdır. Fakat bu bir BioShock oyunu. Yani sadece başında ilk oyundan esintiler göstermekle kalmayıp oyun boyunca bu şekilde devam ediyor. Sonlara doğru bol bol sürprizle de karşılaşacaksınız. Ken Levine, BioShock’ı BioShock Infinite’le ustaca bağlamayı başarmış.“Şşş... Sessiz Ol”
Burial at Sea Bölüm 2 oynanış olarak önceki BioShock oyunlarına göre farklı bir türde. Bu kez oyunumuz gizliliğe odaklanmış durumda. Böyle bir tercihin yapılmış olmasındaki en büyük etken de Elizabeth’i yönetiyor olmamız. Sonuçta kendisi Booker kadar güçlü birisi değil. Plasmid’ler konusunda pek bir fark hissetmeyeceksiniz. İş silahlara geldiğinde esas yenilik ön plana çıkıyor. Tabanca, shotgun ve radar range gibi önceki oyunlardan da tanıdığımız silahlar duruyor. Yeni silah olaraksa crossbow eklenmiş. Bu silah da mermi türü olarak üçe ayrılıyor. İlk mermi türünde rakibi direkt olarak uyuturken, ikincisinde ses çıkartan bir silaha, üçüncüsündeyse herkesi uyutan bir gaz bombasına dönüşüyor.
Yeni gelen silahımız gayet kullanışlı. Peki ya gizlilik oyuna nasıl yedirilmiş? Benim bu soruya cevabım gerektiği kadar başarılı olmadığı yönünde. Çünkü silah dışında Burial at Sea Bölüm 2’de oynanış olarak hemen hemen hiçbir yenilik yok. Elizabeth’in neredeyse tek atımlık canı olduğu ve oynanış olarak gerekli yenilikler getirilmediği için biraz kütük gibi hissedeceksiniz kendinizi.
Atmosfer olaraksa gizlilik oyuna artı bir puan katmış. Rapture her zaman olduğu gibi yine kasvetli. Koridorlardan etrafınızı gözleyerek ağır ağır geçmek, Big Daddy’den saklanırken koca adamımızın her adımında ekranın sallanması gibi etmenler atmosferi bambaşka bir boyuta taşıyor. Zaten gizliliğe karşı olan biri değilim. Sadece oyuna gizlilik için gerekli yenilikler getirilmediğini düşünüyorum.
“Üşüyoruz Booker”
Üzülmeyin, daha birçok güzel oyunla karşılaşacağız. Belki hiçbirisinin hikayesi bizi BioShock kadar etkilemeyecek. Ama o hep kalbimizin bir köşesinde duracak. Siz sadece gerekli vedayı yapmaya odaklanın. Üç saat civarı süren Burial at Sea Bölüm 2 eminim tüm BioShock severleri kalbinden vuracak.

0 yorum:

Yorum Gönder