Merak etmeyin, okuyacağınız bu Resident Evil 7: Biohazard inceleme yazısında, hikaye ile alakalı keyfinizi kaçıracak kilit bir bilgi yer almıyor. Gönül rahatlığı ile okuyabilirsiniz. Ana karakterimizin adı,Ethan Winters. Kendisinin; yaşını, işini veya suratı hakkında pek bir şey bilmiyoruz.....
Yeni bir sızıntı, iPhone 6S'in beklendiği gibi Eylül'de geleceğini söylüyor. Bu bilgi doğruysa Apple, yeni telefonunu önceki üç amiral gemisiyle aynı zamanda yayınlamış olacak.
Apple, yeni mobil işletim sistemi iOS 9'u Kaliforniya'nın San Francisco şehrindekiWWDC 2015 etkinliğinde dünyaya gösterdi. iPhone ve iPad'lerin yeni işletim sistemi iOS 9, bir önceki iOS 8'e kıyasla daha az yeni özellik sunuyor. Ancak iki işletim sistemi arasında bazı farklar var. Aşağıda bu farkları gözden geçireceğiz.
HTC One M9 resmi olarak tanıtıldı; uzun zamandır devam eden dedikodu fırtınası da nihayet sona erdi. Bilinmeyenler cevaplarını bulduğuna göre sıra, bizim de yerinde izlediğimiz HTC'nin MWC 2015 etkinliğinde One M9'u elimize alıp, kısa da olsa denemeye geldi.
Windows 10 denildiğinde akla şu iki kelime geliyor: "Bedava" ve "Başlat Menüsü". Yeni işletim sisteminin Windows 8'de kaldırılan Başlat Menüsü'nü geri getirdiği doğru, ancak "bedava" kısmına dikkat etmek gerekiyor. İşletim sistemi 29 Temmuz'da piyasada olacak ancak Microsoft, bazı konuları halen tam olarak açıklığa kavuşturmuş değil.
Souls serisinin ve Bloodborne'un ünlü yönetmeni Hidetaki Miyazaki, "kan peşinde koşan" bu oyunların hayranlarını üzecek bir yorumda bulundu. Miyazaki'ye göre Souls veya Bloodborne oyunlarını sürekli bir şekilde çıkartmak doğru bir seçim olmayacak. Tabii şimdilik bu sadece bir düşünce aşaması.
GameSpot ile yaptığı özel bir görüşmede bu yorumları yapan büyük usta, Dark Souls 3'ün serideki son oyun olacağını söylüyor. Hatta daha şimdiden Dark Souls 3'ü son oyun olarak kafasında belirlemiş.
"Souls veya Bloodborne oyunlarının sürekli yaratılmasını doğru bir seçenek olarak düşünmüyorum. Dark Souls 3 benim için serinin büyük bir kapanışı. Tabii bu bir sınırlama değil, ben de From Software de gelecekte daha agresif projelerde ortak çalışmak istiyoruz. Artık yeni şeylere doğru yola çıkmanın vaktinin geldiğini düşünüyorum."
"From Software bence yeni bir şeyler yaratmak zorunda. Bizden gelecek yeni oyun projeleri olacak, Dark Souls 3 ise From Software'in gelişiminde önemli bir dönüm noktası."
Türün tek örnekleri olan Souls ve Bloodborne oyunlarının kaderi ne yönde değişecek oldukça meraklıyız. Yeni nesilde From Software yine ortalığı birbirine katacak gibi görünüyor. Ancak ustamızın sözlerinden de anlaşılacağı üzere Dark Souls 4 diye bir şeyin olmayacağı sanırım kesinlik kazandı.
Ülkemizde gün geçtikçe yere daha sağlam basan, yenilikçi fikirleri ve eğlenceyi aynı çatı altında buluşturan yerli yapımlar görüyoruz. Bunun en yeni örneği olarak Steam Greenlight'ta göze çarpan bulmaca oyunu Fabric, Portal'ı andıran yapısı ve çılgın mekanikleriyle oyuncuların oylarını bekliyor!
Fabric'te ilk dikkatinizi çekecek şey şüphesiz oyundaki fiziğin ve çevrenin nasıl bükülebildiği. Birinci kişi gözüyle oynadığımız oyunda çeşitli küpleri birbirine bağlayarak yolumuzu bulmaya çalışıyoruz. Basit bir bulmaca oyunundan oldukça uzak, kimi zaman hangi çevreyi bağlayacağınızı, ayıracağınızı veya büyültüp küçülteceğinizi bilemeyeceğiniz bir kaos sizleri bekliyor!
Geliştirici ekibin ise oyun hakkında şöyle güzel bir açıklaması var: "Hedefiniz basit, bölümün sonuna ulaşıyorsunuz. Bu yolda farklı sayıda eşyalar toplamak, saçma sapan bir şeyler üretmek veya geveze bir yapay zekayı ikna etmek zorunda değilsiniz. Küplerden oluşan bölümlerde silahınızla fiziği yöneteceksiniz."
Şimdilik pre-alpha aşamasında olan Fabric, çıkışa hazır hale geldiğinde çok daha farklı sürprizlerle oyuncuları bekliyor olacak. Fabric'in oynanabilir demo versiyonunu indirmek ve oyuna Steam üzerinden oy vermek için şuraya mutlaka uğrayın.
Google, özel tarihler için değiştirdiği Google logolarına Doodle adını veriyor. Dünya çapındaki önemli kişiler, olaylar, kültürler ve tatiller için güncellenen Doodle'lar hakkında muhtemelen bilmediğiniz birkaç bilgiyi bir araya getirmek istedik.
1.İlk Doodle, Google'ın kurucuları tarafından 1998'deki Burning Man festivali için düzenlenen bir "ofiste değilim" mesajıydı.
2.İlk animasyonlu Doodle, Sir Isaac Newton için hazırlandı. Newton'un 367. doğum gününü kutlamak için hazırlanan Doodle'da Flash veya GIF yerine bir miktar JavaScript kodu kullanılmıştı.
3. İlk etkileşimli Doodle, popüler Pac-Man oyunu için yapıldı. Google'da play pacman sözcükleriyle arama yaptığınızda oyun, Hızlı Cevaplar bölümünde belirecek ve bu bölüm üzerine tıklayarak oynayabileceksiniz.
4. Google, doğum gününüz için özel bir Doodle hazırlıyor. Doğum gününüzü Google+ profilinize eklediyseniz, Google'a giriş yapmışsanız, doğum gününüzde özel bir Doodle göreceksiniz.
Google tarafından Google Play geliştiricilerine gönderilen bir e-postayla, artıkreklam içeren uygulamaların mağaza girişi sayfasında "Reklamlar" etiketi ile gösterileceği bildirildi.
Buna göre geliştiriciler 11 Ocak 2016 tarihine kadar uygulamalarının reklam içerip içermediği bilgisini "Fiyatlandırma ve Dağıtım" sayfasından belirtmeleri gerekecek.
Etiket mutemelen uygulama yüklenme esnasında karşımıza çıkan "Reklam destekli aile uygulaması" ve "Uygulama içi satın alma teklifi sunuyor" ibarelerine yakın bir konumda yer alacak. Google, destek sayfası aracılığıyla reklam içeren uygulama geliştiricilerini şu şekilde uyarıyor:
"Uygulamalarınızda reklam kullanımıyla ilgili bilgileri doğru şekilde belirtmek sizin sorumluluğunuzdadır. Bununla birlikte Google, istediği zaman bunu doğrulayabilir ve uygun durumlarda "Reklamlar" etiketini görüntüleyebilir."
"Uygulamalarınızda reklamların varlığını yanlış bir şekilde bildirmeniz, Google Play politikalarının ihlali olarak değerlendirilir ve uygulamalarınızın askıya alınmasına neden olabilir."
Google, Play Services üzerinden sunduğu güncellemeleri sürdürüyor. Yaklaşık üç hafta önce Play Services 8.3'ü sunan firma, şimdi ise 8.4 sürümünü dağıtmaya başladı.
APK dosyasında yapılan incelemeler de ortaya çıkan yeni detaylar, satın aldığınız uygulamaları ailenizle paylaşmanıza izin verecek olan işlevin yakın olduğunu söylüyor. İncelemeye göre aile grubunu oluşturan kişinin en az 18 yaşında olması gerekiyor ve bu kişi, yalnızca bir kişiyi aile yöneticisi olarak seçebiliyor. Aile üyesi olarak seçilebilen kişilerle ilgili bir kısıtlamanın bulunduğu anlaşılsa da, sınırın tam olarak kaç kişi olduğu bilinmiyor.
Bir başka keşif, uygulamaları telefonlar arasında kolayca paylaşmaya yönelik bir işlevin yolda olabileceğinin ipucunu veriyor (Apple'ın AirDrop'u gibi).
Play Services, kendi kendine güncellenen bir hizmet olduğundan, güncellemeyi henüz almadıysanız biraz beklemeniz gerekebilir.
Münih Teknik Üniversitesi'nden Alman araştırmacılar, pillerin bu kadar çabuk ölmesinin neden kaynaklandığını belirlemek adına bazı deneyler gerçekleştirdiler.
Araştırmacılar özellikle telefon, dizüstü bilgisayarlar ve hatta bazı uçak ve elektrikli otomobillerde bulunabilen lityum-iyon pilleri mercek altına alarak pil ömrünün neden zamanla daha da azalarak birkaç yıl sonra kullanılamaz hale geldiğini çözme konusunda büyük bir ilerleme kaydettiler.
Üniversite, grafit anotlar ile lityum-iyon pillerin, ilk şarj döngüsününde kapasitelerinin büyük bir kısmını kaybettiğini söylüyor. Bir pilin bu süreçte yüzde 10'a kadar kapasite kaybı yaşadığı belirtilirken, her ek şarj ve deşarj işleminde bu kapasitenin azalmaya devam ettiği ifade ediliyor.
Bu yaşlanma etkisinin doğası hakkında bir dizi fikir yürütülse de henüz kimse bu duruma kesin bir açıklama getirmiş değil. Münih Teknik Üniversitesi bilim adamları en son deneylerinde bu bilgi açığını kapatmaya bir adım daha yaklaştıklarını gösterdiler.
Yaşlanma mekanizmasını anlamak ve arkasındaki nedenleri ortaya çıkarmak için X-ışını kırınımı, empedans ölçümleri ve hızlı gama aktivasyon analizi (PGAA) gibi çeşitli ölçüm metodolojileri ile elektrokimyasal araştırmalar birleştirdi.
Araştırmacılar, X-Işını Kırınım yöntemini kullanarak şarj döngüleri içindeki aktif lityum kaybını araştırdı. Anot üzerinde biriken yatıştırıcı tabakanın önemli bir kapasite kaybına neden olduğu görüldü. Ekip operasyon sırasında kapasite kaybına neden olan iki anahtar mekanizmayı tespit etti.
Hücredeki aktif lityum çeşitli yan reaksiyonlarla yavaş yavaş tükeniyor ve artık kullanılamaz hale geliyor. Bununla birlikte süreç sıcaklığa bağlı olarak değişirken 25 derecede nispeten zayıf ancak 60 derecede oldukça güçlü hale gelebiliyor.
Münih Elektrokimya Bölümü doktora öğrencisi Irmgard Buchberger "Bizim anlayışımız kullanılarak artık bireysel süreçler geliştirilebilir" diyor.
Microsoft, Windows 10'a bir dizi yenilik getiren ilk büyük güncellemeyi geçtiğimiz hafta yayınlamıştı. Önümüzdeki sene gelecek olan bir sonraki büyük güncelleme "Redstone" üzerindeki çalışmalar ise başlamış durumda.
Windows Insider programının üyeleri, Redstone hakkındaki ilk ipuçlarını geçtiğimiz hafta Windows 10'un ayarlar menüsünde görmeye başlamışlardı. "Kasım güncellemesinin" RTM sürümü test kullanıcılarına dağıtılmaya başlandıktan sonra birçok Insider, Kayıt Defteri'nde rs1_release branşını görmeye başladı. Bu durum, Redstone'un önizleme sürümünün beklenenden yakın olabileceği şeklinde yorumlanıyor.
Windows 10 için henüz yayınlanan ve geçen hafta gelen büyük güncellemenin üzerinde küçük ayarlamalar yapan toplu güncelleştirmenin (KB3118754) Insider'ları "rs1_release" branşına taşıdığı anlaşılıyor. Insider programındakiler, bunun için aşağıdaki Kayıt Defteri anahtarına göz atabilirler:
Android'li telefonunuz muhtemelen 16GB depolama alanına sahip. Ancak performansı belirleyen bileşen, aslında RAM miktarınız. Üst seviye Android'li cihazlarda 2GB veya daha fazla RAM bulunsa da bazı cihazlar, yalnızca 1GB ve hatta 512MB RAM ile gelebiliyorlar.
PC'lerin aksine telefonunuzun RAM'ini artırmanız mümkün değil. Ancak hemen pes etmeyin, çünkü aslında RAM'i artırmanın zahmetsiz sayılacak bir yolu var.
Neden daha fazla RAM'e gerek var?
Geniş bir depolama alanı, daha çok fotoğraf, video ve uygulama saklamanıza olanak tanırken ek RAM, işlemcinizin daha hızlı çalışmasına yardım edecek ve cihazınızı hızlandıracaktır.
Android için RAM'inizi temizlediğini ve boşalttığını iddia eden birçok uygulama var; bunları daha önce denediğinizi düşünüyoruz. Burada ise RAM'inizi fiziksel olarak nasıl artıracağınızı göstereceğiz.
Root'lu cihazlarda RAM takası
Android'li telefonunuz veya tabletiniz root'lu ise, ROEHSOFT RAM Expander (SWAP) (30 TL) ile RAM'inizi genişletebilirsiniz. Uygulama biraz pahalı, bu yüzden cihazınızla uyumlu olup olmadığını bu uygulama ile kontrol etmenizde fayda var.
MemoryInfo & Swapfile Check'i yükledikten sonra "Start RAMEXPANDER Test Here" üzerine dokunun ve kontrol etmek istediğiniz SD kartı seçin. Son olarak "Click for result" üzerine dokunun. "Congratulations" ("Tebrikler") mesajını görürseniz, RAM Expander'ı kullanmanıza sakınca yok demektir.
RAM Expander'ı yükleyin
Onay mesajını aldığınıza göre artık ROEHSOFT'un RAM Expanderuygulamasını satın alabilirsiniz. Uygulamayı çalıştırdıktan ve root izinlerini verdikten sonra, SWAP bölümüne ayırabileceğiniz RAM'i ayarlamanıza izin veren bir kaydırma düğmesi göreceksiniz.
Değeri ne kadar ayarlayacağınız konusunda emin değilseniz, Optimal Value üzerine dokunarak değerin cihazınız tarafından belirlenmesini sağlayabilirsiniz. Başlamadan önce Autorun'ın etkin olmasına dikkat edin. Son olarak Swap Active düğmesine dokunun.
RAM bölümünü SD kartınızda oluşturduktan sonra Android'li cihazınız, biraz daha hızlı çalışacak. Sevdiğiniz oyunları çalıştırmayı ve birden fazla uygulamayı aynı anda açmayı denemenizi tavsiye ediyoruz.
iOS 9jailbreak'lendiğine göre onun işlevlerini geliştirip, yeni işlevlerin bazılarını eski cihazlara getirecek uygulamalara bakma zamanı gelmiş demektir.
Jailbreak'e olan ihtiyacın son dönemde azaldığı doğru, ancak jailbreakkişiselleştirme peşinde olanlar için hala oldukça etkili. Apple'ın duvarlarını aşmak ve iPhone'unuzu gerçekten kontrol altına almak istiyorsanız, jailbreak sayesinde bunu yapabilirsiniz.
İşte iOS 9 için en iyi jailbreak uygulamaları ve ince ayarları.
RevealMenu
3D Touch, iPhone 6S ve iPhone 6S Plus'ın önemli yeni işlevlerinden. 3D Touch'ın işlevlerinden olan Quick Actions, bir uygulamanın simgesine sert dokunduğunda, o uygulamanın belirli bir kısmına hızla gitmenize izin veriyor. Ancak işlev, eski cihazlarda çalışmıyor. RevealMenu ise iPhone 6S'e gerek kalmaksızın, simgeler üzerinde kısa süreyle basılı tutarak Quick Actions menüsünü çağırmanıza izni veriyor.
Activator
En temel jailbreak uygulamalarından biri olan Activator, parmak hareketlerinize ve dokunuşlarınıza özel eylemler atamanıza izin veriyor. Örneğin üç parmakla kaydırdığınızda belirli bir uygulamanın çalışmasını sağlayabiliyorsunuz.
Shortcuts, SwitcherTweak, BreadcrumbsAway
Shortcuts
Az önce bahsettiğimiz Quick Actions, her uygulamada desteklenmiyor. Shortcuts ise Quick Action menülerine geliştiriciden bağımsız olarak istediğiniz ayarları eklemenizi mümkün kılıyor.
SwitcherTweak
iOS 9'un yeni uygulama geçiş ekranı bazı kullanıcıların hoşuna gitmemiş olabilir. Bu ekranı kişiselleştirmek isterseniz, SwitcherTweak ile sayfanın kayma yönünü, sayfada kullanılan bulanıklık efektinin stilini değiştirebilir, geçiş ekranının boyutunu ayarlayabilirsiniz.
BreadcrumbsAway
iOS 9, bir uygulamadaki bir bağlantıyı tıklayarak bir başka uygulamayı açtığınızda, önceki uygulamaya kolayca geri dönebilmeniz için bir geri dönüş kısayolu gösteriyor. Fikir güzel de olsa bu kısayol, bazen uygulamayı kullanmanızı engelleyebiliyor. BreadcrumbsAway ise kısayolu sürükleyerek ondan kurtulmanızı ve uygulamayı rahatça kullanmanızı sağlıyor.
CCSettings, SpotlightBeGone, Untethered Hey Siri
CCSettings
CCSettings sayesinde Control Center'da hangi ayarların görüneceğini seçebiliyorsunuz. Örneğin uçak modunu hiç kullanmıyorsanız, onun yerine konum hizmetlerini veya kişisel hotspot'u yerleştirebilirsiniz.
SpotlightBeGone
Spotlight, cihazınızdaki dosyaları, kişileri, konumları ve her şeyi kolayca aramak için harika bir işlev. Ancak bazı kullanıcılar, gizlilik nedeniyle her şeyin el altında olmasından hoşlanmayabiliyorlar. SpotlightBeGone ise Spotlight'ı yok ederek gizlilik endişesini ortadan kaldırıyor.
Untethered Hey Siri
iPhone 6S ve 6S Plus kullanıcıları, istedikleri zaman "Hey Siri" diyerek Siri'yi öne çıkarabiliyorlar. Önceki iPhone'larda ise telefonunuzun şarjda olması gerekiyor. Untethered Hey Siri, "Hey Siri" komutunu eski iPhone'larda istediğiniz zaman, istediğiniz yerde, aynı iPhone 6S ve 6S Plus'ta olduğu gibi kullanmanıza izin veriyor.
