Kitabıyla ünleşen markaların film veya dizi uyarlamaları nadiren sevilir. The Lord of the Rings gibi arada bizi şaşırtacak derecede kaliteli yapımlar çıksa da bunların sayısı bir elin parmaklarını zor geçiyor. Game of Thronesiçin umudumuzu yeşerten etkense projenin arkasında HBO gibi bir kanalın olmasıydı. Nitekim HBO işi doğru şekilde kıvırarak başarılı kitap uyarlamaları listesine The Lord of the Rings’in hemen yanına kendi dizisini eklemeyi başardı.
Gerek kitabıyla, gerekse de dizisiyle takipçilerini meraklı bir bekleyiş içerisinde tutmaya devam ediyor A Song of Ice and Fire. Sanki bunları beklemek yetmiyormuş gibi bir de oyun projesiyle karşımıza çıktılar. Bu yapımın önceki vasat Game of Thrones oyunları gibi kenara atılacak olmadığını anlatmak için herhalde tek bir isim yeter: Telltale.
Yeni Bir Macera
Telltale Games bizi bu sefer Westeros’ta altı bölümlük bir maceranın içine sokuyor. Kitap yerine dizi baz alınarak tasarlanan oyunun hikayesinin içine girmeden önce hemen uyarımı yapayım. Game of Thrones’u oynamak istiyorsanız dizinin en az üç sezonunu seyredip bitirmiş olmanız gerek. İleriki bölümlerde olayların beşinci sezon öncesine bağlanacağı söylense de şimdilik oyunun ilk bölümü için üç sezon seyretmeniz yeterli. Eğer bu kısma kadar izlemediyseniz size tavsiyem hem oyunu bekletmeniz hem de incelemenin diğer başlığına atlamanız yönünde olacak.
Yapımcılar oyunun odak noktası olarak Forrester Hanedanı’nı seçmiş. Kuzeyin lideri Stark’lara bağlı olan Forrester’lar Stark’ların başına gelenlerden sonra çöküşe geçmeye başlıyor. Siz de bu çöküş içerisinde Forrester Hanedanı’na üye olan önemli karakterleri yönetiyorsunuz. Daha önce oyun için hazırladığım ön incelemede de belirttiğim gibi Telltale’ın Game of Thrones’ta yapması gereken en önemli şeyin birden fazla ana karakter olduğunu söylemiştim. Telltale Games de beni kırmayarak oyuna beş oynanabilir karakter eklemiş. İlk bölüm itibariyle bunlardan üçünü yönetiyoruz. İlk tanışacağınız karakter Gared, Forrestar için çalışan ve onlarla kan bağı bulunmayan genç bir delikanlı. Diğer ana karakterler Ethan ve Mira ise Forrester lordunun çocukları. Hikayenin sürprizini kaçırmamak için karakterlerden ve olaylardan çok senaryonun akışına ve temposuna değineceğim. Sonuçta konumuz Game of Thrones. Ne zaman ne olacağı hiçbir zaman kestirilemiyor.
Karakterlerden çok uzaklaşmadan en başta Forrester’lara genel olarak değinmek istiyorum. Bu hanedan Stark’lara çok benziyor. Güllük gülistanlık olmasa da düzgün bir yaşama sahip olan Forrester’ların çöküşe geçmeye başlaması Stark’ları fazlasıyla andırıyor. Aslında Telltale’ın bu seçimi oldukça yerinde. Dışarı çıkıp bu evrendeki en çok sevdiğiniz aile kim diye sorsanız, herhalde alacağınız cevapların birçoğu Stark’lar olacaktır.
Game of Thrones’un ilk bölümü Iron from Ice büyük bir hikayenin ilk parçalarını vermeyi başarıyor, fakat sıkıntıları da yok değil. Çöküşteki bir hanedanlığın ve içinde bulunduğu insanların yaşadığı dramı hissettirmeyi oldukça iyi başarıyor. Bölümün asıl sorunuysa dengesiz bir tempoya sahip olması. 10-15 dakika boyunca aksiyon veya gerilimli diyaloglara tanık olurken, sonraki 15 dakika tempo bir anda aşağı çekilebiliyor. Diziye yakışır bir şekilde hazırlanmış olan düşük tempolu sahneler oyuna gayet yakışsa da heyecanlı sahnelerle aralarında daha iyi bir denge tutturulabilirmiş.
“Seni bir yerden gözüm ısırıyor”
Oyunun merak edilen bir diğer unsuru da tanıdık simalar. Daha önceden açıklandığı gibi fazla sayıda tanıdık yüzle karşı karşıya geliyor ve bir o kadarını duyma şansı yakalıyoruz. Bu karakterlerin dizideki oyuncularla birebir aynı hazırlanması ve aynı kişilerin seslendirme yapması oldukça sevindirici. Üstelik bu karakterler sadece seriye aşina olanların yüzünü güldürmek için yapılmamış. Hikayenin gerçekten o karakterleri de ilgilendirdiğini hissedebiliyorsunuz.
İncelemeyi noktalamadan önce grafiklere de bir değinelim. Oyunun duyurusundan beri kafamı kurcalayan sorulardan biri Telltale’ın seçeceği grafik tarzıydı. Stüdyonun diğer oyunlarındaki gibi cell-shaded grafikler Game of Thrones’a kesinlikle yakışmazdı. Tamamen gerçekçi olan grafik tarzına da para bayılamayacakları için geliştiricilerin tercihi bu iki tarz arasında durmak olmuş. Game of Thrones’un grafikleri için en yerinde tanım karanlık bir animasyon olur. Pastel boyayla hazırlanmış gibi duran görsellerden oldukça memnun kaldım.
***
Neredeyse bir yıl kadar süren bir merak sona erdi ve bir yenisi başladı. Bu sefer ikinci bölümü beklemek zorundayız. Ama olsun, biz A Song of Ice and Fire ve Game of Thrones takipçileri olarak beklemeye alışığız. Peki bu kadar beklediğimize değdi mi? Benim bu soruya vereceğim cevap gönülden bir evet. Tempo konusunda bazı sıkıntıları olsa da Iron from Ice etkileyici hikayesiyle ve sahneleriyle sonraki bölümler için merakımızı yükseltiyor. Üstelik serinin sıkı bir takipçisiyseniz bu yapımı gözden kaçırma gibi bir lüksünüz olamaz.
Hakketiğini almış iyi inceleme
YanıtlaSilYeterli
YanıtlaSilXB1 ile ilgili iyi haberleri , PS4 ile ilgili kötü haberleri yazmıyorsunuz , nedenini öğrenebilir miyim?
YanıtlaSilÖyle bir durum yok =) Türkiye'de en çok XB1 içeriği bizim sitemizde örneğin. Konsollara dair çıkan haberleri hep yapıyoruz seçme gibi bir durum söz konusu olamaz.
SilZaten hep yapıyorsunuz demedim , bir iki haber gördüm ve biri XB1 için iyi , diğeri PS4 için kötüydü , yani ben sizin haberleri kaçırdığınızı zannetmiyorum. Haberleri görmediyseniz özür dilerim.
YanıtlaSil