About Me

17 Temmuz 2014 Perşembe

Grid Autosport İnceleme

Yarış oyunlarına yeni bir soluk getiren Grid’in 2008’deki çıkışının ardından devam oyununu görmek için beş yıl beklemiştik. Karşılığında yine oldukça başarılı bir oyun çıksa da, Grid 2 arcade-simülasyon dengesinin hafiften arcade’e kayması ve kariyer modunun yeterince özenli olmaması gibi sorunlar sebebiyle ilk oyunun yarattığı etkiyi bırakamamıştı. Grid 2’yi bir köşeye bırakmamızın ardından “yine beş yıl bekleyecek miyiz?” derken Codemasters,Grid Autosport’u hiç bekletmeden duyurdu, hem de beş yıllık bekleyişi bir yıla indirerek.
Grid 2’nin ardından uzun süre beklemeyecek olmamız sevindirici olsa da oyunun ‘3’ takısını taşımaması, sadece bir yıl arayla gelmesi ve yeni nesilde boy göstermemesi gibi sebepler yüzünden birçok oyuncuda soru işaretleri oluşmuştu. Ara oyun tadında bir devam oyununun geldiği belliydi, ancak asıllı önemli olan bu ara oyunun ne derecede başarılı olacağıydı. İlerleyen satırlarda da bu soruyu açıklığa kavuşturmaya çalışacağım.
“Pistler takım arkadaşı olmadan daha güzelmiş”
Giriş paragrafından da anlayabileceğiniz üzere Grid 2’nin kariyer modu beklentilerimi tam anlamıyla karşılamamıştı. Grid Autosport’un kariyer modunuysa bazı yönlerden daha başarılı, bazı yönlerden daha zayıf buldum. İyi ve zayıf yönlerden önce ikinci oyundan farklı olan noktalara değineyim. Yine Grid 2’de olduğu gibi bir hedefimiz var. Grid turnuvasına katılmak olan hedefimizi gerçekleştirmek için diğer beş turnuva çeşidinde seviye atlamamız gerekli. Bu turnuvalar da dayanıklılık, zamana karşı, formula ve sokak yarışları gibi farklı çeşitlere ayrılıyor. Her birinde istenen seviyeye geldiğinizde Grid turnuvasına katılmaya hak kazanıyorsunuz.
Kariyer modunda bir diğer farklılıksa takım arkadaşına sahip olmanız. Turnuvalara başlamadan önce bir sponsor seçmeniz gerekiyor. Seçtiğiniz sponsorun yarışçısıyla birlikte mücadele ediyorsunuz, fakat sözde bize yardım etmesi gereken bu dostun zarardan başka işlevini göremedim. Agresif ol, adam geçmeye odaklan, pozisyonunu koru gibi çeşitli komutlar verebilseniz de yapacağı en faydalı iş sonuncu olmamak. Komutlarınıza doğru düzgün uymadığı gibi başarısız bir performans göstererek takım puanınızı aşağılara çekiyor. Yani anlayacağınız dost yapay zekanın gazabını çeşitli oyun türlerinin ardından bu kez bir yarış oyununda tadıyoruz.
Autosport’un kariyer modu hafif serbestlik sunması ve belli bir amaca odaklanmanızı sağlaması yönünden hoşuma gitti. Ancak Grid 2’ye göre kötü tarafları hiç de azımsanacak gibi değil. İkinci oyunda araba satın alma olmadığı gibiAutosport’ta da bulunmuyor. Grid 2 en azından yarışlarda bize birkaç çeşit araba arasından seçim yapma ve sahip olduğumuz araçları hafif de olsa modifiye etme olanağı sunuyordu. Autosport ise oyuncuya “bu arabayla yarışacaksın ve yarış bitince anahtarını geri alacağız” diyor. Yani ne bir araba seçimi, ne de modifiye imkanı sunuyor Autosport.
Kariyer modunun bir başka eksisiyse bazı turnuvalarda üst üste aynı yarışları tekrar tekrar oynatması. Toplam beş dakikada bitirilen bir yarışı üç kez ardı ardına oynamak inanın hiç keyif vermiyor.
Grid serisinde pistlerde yarışsak da çoğunlukla şehir ortamlarında lastik eskitiyorduk. Grid Autosport ise daha çok pistlere odaklanan bir oyun. Yukarıda saydığım turnuva çeşitlerinden sadece sokak yarışları ve ana hedefiniz olan Grid turnuvası şehir içinde geçiyor. Geliştirici ekibin bu sefer farklı bir yol izlediğini düşündüğümden bu durumu pek yadırgamadım, ancak sokak yarışlarındaki bütün pistler Grid 2’den alınma. Sokak yarışı görmek isteyen bir oyuncunun hevesle o turnuvaya girmesi ve karşısında Grid 2’den kopyala yapıştır yapılan pistlerle karşılaşması hiç de hoş bir durum değil.
“Oynamayın arabamla!”
Önemli nokta olan sürüşlere değinelim biraz da. Grid 2’nin eleştirilen noktalarından bir tanesi oyunun arcade-simülasyon dengesinin biraz arcade’e kaymasıydı. Codemasters hem bu eleştirilerden hem de Autosport’un ara oyun olması yüzünden farklı bir yol izlemeyi tercih etmiş ve oyunu fazlasıyla simülasyona kaydırmış. Grid 2’nin hızlı oynanışından sonra Autosport başlarda garip gelse de zamanla hoşuma gitmeye başladı. Birkaç eksiklik dışında iyi sürüş dinamiklerine sahip bir oyun olmuş Autosport. Yine de ortalıkta onlarca simülasyon oyunu varken Grid’in arcade-simülasyon dengesini korumasını tercih ederdim.
Sürüşlerde eksiklik olarak belirtmem gereken noktalardan biri dönüşler. Altınızdaki araba ne kadar hızlı olursa olsun arabanızı tam döndürebilmek için bayağı bir yavaşlamanız gerekiyor. Oyunda el freni de bir hayli işlevsiz olduğu için çoğu zaman hızınızı tamamen kestikten sonra dönebiliyorsunuz.
Diğer bir eksik yönse fizikler. Aslında ufak çaplı çarpışmalarda fizikler gayet düzgün çalışıyor. Fakat normal çarpışmalarda arabanın on kere takla atması veya bazı küçük çarpışmalarda arabanın yoldan çıkması gibi saçma anlara tanıklık olabiliyorsunuz. Yine de arabalardaki hasar modellemesi ve hasarların sürüşünüze etkisi başarılı bir şekilde aktarılmış.
Fizikler oyunda oldukça ön planda. Bunun sebebiyse yapay zekanın agresif olması. Durduk yere çarpmaktan hiç mi hiç çekinmiyorlar. Arkanızdaki arabaların peşinizden ayrılmaması ve önünüze geçecek bin bir türlü yol araması da gayet güzel olmuş. Grid Autosport dost yapay zeka konusunda çuvallasa da rakip yapay zekaya gerektiği önem verilmiş.
Oynanışta son olarak kokpitten bahsetmek istiyorum. Grid 2’de kokpit kamerasının olmaması çokça eleştirmişti. Autosport’ta yerinde bir hamle yapılarak oyuna kokpit kamerası eklenmiş, ancak bu kamera açısı oyunculara hakaret niteliğinde. Watch Dogs’ta gördüğümüz detaysız kokpit kamerasından hallice bir kamera var. İyice simülasyona kayan bir oyunda bu kadar detaysız bir kokpit kamerası olması affedilemez.
“Ne oldu sana böyle?”
Oyunun yeni nesle gelmemesinden dolayı grafiklerden pek bir ümidim yoktu. Fakat bu düşüncelere sahipken bile Grid Autosport’un grafikleri beklentilerimin altında kaldı. Serinin bir önceki oyunu Grid 2 bile Autosport’tan daha iyi grafiklere sahip. Görsellerdeki geriye gidişin kabul edilebilir bir açıklaması olamaz.
Sesler konusunda Autosport yeterli bir iş çıkarmış. Menülerde tercih edilen müzikler de gayet başarılı. Ancak Codemasters’ın geleneğini bozmayarak yine yarışlar içerisine müzik koymadığını belirteyim.
Yeni Nesle Geçişten Önce Son Turlar
Bir ara oyun olarak yaklaştığım Grid Autosport’ta sürprizle karşılaşmadım. Grid 2’nin oynanışının yenilenmiş, farklı bir konsepte oturtulmuş, iyi diyebileceğimiz bir yarış oyunu duruyor karşımızda. Grid serisini beğenerek oynadıysanız ve oynayacak yeni bir yarış oyunu arıyorsanız Grid Autosport ile vaktinizi değerlendirebilirsiniz. Ancak yine de çok büyük beklentilere girmemenizi tavsiye ederim.
OYUNUN ARTI YÖNLERİ
  • Sürüş mekaniği simülasyon severler için güzel
  • Hasar modellemesi ve hasarın arabaya etkisi
  • Agresif rakip yapay zeka
OYUNUN EKSİ YÖNLERİ
  • Arcade-simülasyon dengesinin simülasyona fazlaca kayması
  • Sürüşlerin yeteri kadar başarılı olmaması
  • Detaysız kokpit kamerası
  • Grafiklerdeki geriye gidiş
  • Takım arkadaşınızın yapay zekası başarısız
inceleme puanı
7.0
  • Grafik:6.0/10
  • Ses / Müzik:8.0/10
  • Hikaye / Atmosfer:7.0/10
  • Oynanabilirlik:7.5/10

0 yorum:

Yorum Gönder